Nihayet Aşılama süreci Ülkemizde başladı. Toplumsal aşılama sayesinde bu virüs belasından kurtulmayı dört gözle beklemiştik. Her ne kadar kafa karıştırıcı bazı durumlar olsa da başka çaremiz, alternatifimiz de yok gibi duruyor.
Öncelikli aşılama devam ederken, kısıtlamaların
esnetilmesi gündemimiz oldu. Bir yandan artık aşılanıyoruz hayatimizin kısıtlamaları
Kalksın diyen kesim , diğer tarafta Halkin%70i aşılanmadan kısıtlamaların kalkması
demek aşılanmayan vatandaşı düşünmemek demektir diyen kesim. Herkes kendi cephesinden
baktığında haklı gibi gözükse de toplumsal aşılama tamamlanmadan enazından ilk
dozu verilmeden kısıtlamaların kalkması demek, bu insanların virüse yakalanması
demek oluyor. Ölümcül etkilerini dünya çapında gördüğümüz bu illetten korunmak zorundayız.
Bir de aklıma gelmişken, bizim bu dertlerimizden hic biriyle dertlenmeyerek şuan
da çoluk çocuk demeden Uludağ da tatil yapan, yasak nedir bilmeyen bir kesim
var. Nasıl ayrıştığımızı da bu tabloyla görmenizi istiyorum.
İlk etapta bu süreçte hareketli olan 12 milyon kişi aşılanacak.
Sağlıkçıların aşılanma sureci neredeyse tamamlanmak üzereymiş, böylece asker, polis,
öğretmene sıra geliyor. Milli Eğitim Bakanının iyimser yaklaşımından da anladığımız
gibi sanırım tatil dönüşü çocuklar yeniden okullarına kavuşacak. Peki o güne
kadar eğitim camiasının aşılanma sureci tamamlanmış olacak mi ve öncelik kapsamında
olmayan küçük çocuklar bu durumdan nasıl etkilenecek, taşıyıcı olarak evlerine henüz aşı sırası gelmemiş
ailelerine bu virüsü götürmeyecekler mi gibi detaylar hala kafamı karıştırıyor.
Bir yandan çok zor bir surecin sonuna doğru yaklaştığımızı da görüyorum. Tek istediğim yolun sonu gözükürken, yanlış hamleler yaparak buraya kadar sabırla idare ettiğimiz sureci boşa çıkarmamak. Umarım daha temiz günler bizi bekliyordur.