EN KIYMETLİ SERMAYE ÖMÜR

21-12-2021 1536 Yorum yok. Yorum Ekle


Yıllar önce, “Acaba 2000, 2010 yıllarını görebilecek miyiz?” derken, 2021 yılını geride bırakıyoruz. Üstelikte hiç kimsenin aklına gelmeyecek, tüm insanlığı evlerine kapayan virüsün esaretinde…

İnsan ömrünün kısalığı düşünülürse, bir yılın çok önemli bir zaman dilimi olduğu anlaşılır. Maddî ve manevi kazanç ya da kayıplarla dolu olan koskoca 365 gün, ömür takviminden yaprak yaprak kopup gidiyor.

İnsan, yaratılışının gereği olarak dikkat, düşünce ve heyecanını gelecek üzerine yoğunlaştırmaktadır. Oysaki geçmişteki olumlu ve olumsuz davranışları değerlendirmeden geleceğin planını yapmak mümkün değildir. Bunun için bir yıllık zaman insan ve toplum hayatı açısından son derece önemlidir. Zaman su misali akıp gidiyor. Acısıyla, tatlısıyla, sevinciyle, üzüntüsüyle koca bir yılı daha geride bıraktık. Hepimizin ömür sermayesinden bir yıl daha geride kaldı. Bu süre içinde şahıs aile, millet ve insanlık için neler yaptık, neler yapıldı? Bilgi ve kültür alanında neler kazandık? Belirlenmiş zaman dilimi içinde yapılması gereken ibadet, itaat vb. iyilikler gerçekleştirildi mi? Daha da önemlisi geçmişle ilgili samimi bir değerlendirme yaptık mı? İşte bütün bu soruların cevaplarını aramak gerekir. Çünkü geçmişin muhasebesini yapmadan, geleceğin hareket tarzını belirlemek doğru olmaz. Hangi yaşta olursak olalım, ömür sermayemizin bir yılını daha geride bıraktığımız için; hepimiz, kâr ve zararımızı ortaya koyacak yıllık muhasebemizi yapmak zorundayız. Zira Hz. Ebubekir (r.a) buyurduğu gibi: “Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekin”

Biz de bu vesileyle geçen bir yılın muhasebesini yapalım. Aslında bu muhasebe, sadece geçen bir yılın değil, ömrümüzün, geride kalan yıllarının muhasebesi olsun. Bilelim ki, her geçen gün dakika ve saniye bizi vaat edilen ölüme biraz daha yakınlaştırmaktadır. O halde ölüm için hazırlıklarımızı bir daha gözden geçirelim. Çünkü akıllı insan geleceğinden kuşku duyulmayan, o güne hazırlık yapandır.

Gerçekten günlük hayata bakıldığında insan aynı rolü oynamaktadır. Acı, üzüntü, geçimsizlik ve hastalık gibi problemlerle yüz yüze geldiğinde çıkış yolu için yalvarır durur. Zamanın, ibadetin, itaatin, sağlığın ve huzurun değerini dilinden düşürmez. Fakat rahatlığa kavuştuğunda ise, olup bitenleri çabucak unutuverir. Zevk ve eğlenceye dalar. Elbette insan bir melek değildir. Daima hayır çizgisi üzerinde bulunması beklenemez. Hayır, işleyebileceği gibi hata ve yanlışlıklar da yapabilir. Fakat önemli olan insanın organizeli bir biçimde hata ve yanlışlıklarda ısrar etmemesi, özellikle öncü ve kötü örnek olmaktan kaçınmasıdır.

Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.)’de, hem vaktin değerine dikkat çekmek, hem fırsatları iyi kullanmak, hem de daima muhakeme ve muhasebe yapmak bakımından bir hadiste şöyle buyurmuşlardır.

“Ölümden önce hayatın, hastalığından önce sağlığın, meşguliyetinden önce boş vaktin, ihtiyarlığından önce gençliğin, fakirliğinden önce zenginliğin kıymetini bir ganimet olarak biliniz” (Camiu’s sağir.C.2,S.16)

Hz. Ebubekir (r.a)’ın şu sözünü de hatırlatmak istiyorum:

“Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekin ve tartılmadan önce, amellerinizi tartın.”

 

Dileğimiz odur ki; 2021 dâhil, geçmiş yıllarımızdan, gelecek 2022 yılımız, günlerimiz hep kazançlı olsun.

Efendimiz(a.s)in şu sözüyle bitirelim:

”Akıllı kimse, ahiretini dünyasına feda etmeyen kimsedir.”

Selam ve dua ile…