Sevgili
okurlar,
Ters
Köşe’mde bu aydan başlayarak iki yazı dizisi halinde, toplumu yakından
ilgilendiren bir konuyu; STK’lar ile ilgili, görüşlerimi, düşüncelerimi ve
önerilerimi sizlerle paylaşacağım.
Gelişmekte
olan ülkelerde, tıpkı bizde olduğu gibi çoğulcu ve doğrudan Demokrasi, Hak ve Özgürlüklerin
en çok seslendirildiği, sivil toplum kuruluşları STK’nın yapılanmaları,
işleyişleri, duyarlı her vatandaş tarafından takip edilmekte olup, gidişatın
çokta iç açıcı olmadığı gözlemlenmektedir.
Dernekler
yasalarının verdiği rahatlık ve az denetimli yasalar sayesinde hemen herkesin
içinde olmaya can attığı STK’ların bir çoğu ,kuruluş amaçlarından çok sosyal
bir faaliyet alanına dönmüş, hatta bireylerin kendilerine kariyer planlamaları
yapmaya cesaret buldukları sahaya dönüşmüştür.!!
Yasaların
tanıdığı imkânlar dâhilinde kurulan sendikalar, dernekler, spor kulüplerinin
haline bakıp incelediğimizde durumun vahameti gözler önüne seriliyor, hatta
sınırlarımızı aşıp, uluslararası boyutta yasaklara, eleştiri ve cezalara dahi
maruz kalıyorlar. Bütün bunlara sebep olan nedenler biliniyor. Ama bile bile,
bananeciliğimiz yüzünden, hatalar zincirinin son halkalarına hızla ilerliyoruz.
Ülkemizin
ağır işçileri de dahil olmak üzere tüm çalışan sektörlerin temsilcileri, asli
görevlerini yapmıyor, kendilerini o makamlara getiren Emekçileri kullanarak, hak
arama konusunda en büyük payı kapmaktan da geri kalmıyorlar. Ülkemizde 92
sendika var, konfederasyonlar var. Derneklerse saymakla bitmez!!
Ne yazık ki
her dakikasını üyelerinin hak ve özgürlüklerine harcaması gereken yöneticiler, siyaseten
yanlı davranmaları nedeni ile işlerini yarım yamalak yapmaktadırlar. ‘’Tabi ki
yazdıklarımın dışında, çalışmalarında ilkeli ve başarılı olan, üreten Sivil
Toplum Kuruluşları’nı bu eleştirilerimin dışında tutuyorum.’’
Onları dahi
örnek almayan veya görmezden gelip, kendilerini başarılı addedenlere
eleştirilerim. Şimdi düşünelim; Ülke yönetimlerine gelen kişiler, vekiller. Demokratik ülkelerde hep seçimle
gelmektedirler. Seçilenler daha dün, kendilerini seçenlerin arasında
yaşarlarken birilerinin ön ayak olmaları ile siyasetin de ilk adımı olan, Derneklerde
görev alarak yola çıkıyorlar. Beni tanıyanlarınız bilir, tanımayanlar içinse, Dernekleri
ve birliktelikleri ile nam salmış bir ilin ve ilçenin ferdiyim.
Zaman
içerisinde yaşadıklarımdan yola çıkarak bunları yazıyorum. Yaşanmışlıklarım, izlenimlerim,
tespitlerim oldukça fazla. Âmâ kişiselleştirmeden devam edeceğim. Bu alanda
hemen her yörenin ortak bir sorunu var. O da, Hizmet ve proje konularına kafa
yoracak, eğitimli, yetenekli ve işi gücü olan insanlar buralarda görev alıp
yapmak istemiyorlar. Hal böyle olunca da ortaya bugünkü; tabela STK’ları ortaya
çıkıyor. Topluma ekonomik bir ferahlama katmalarını beklemediğimiz dernekler,
sosyal rahatlamayı bile sağlayamadıkları net.
Zira, A sosyal
insanları, sırf koştursun, gitsin gelsin ve de kadro dolsun, liste tamamlansın
diye göreve getirenler de yine üyeler..!!
Üyeler…
başlı başına bir sorun da bu. Mühür kimde ise Süleyman O’dur diye bir Ata
sözüne sahip ülke vatandaşı olarak, ben de Dernek Başkanlığı yaptım, Kulüp
Başkanlığı yaptım ama kimseyi ayırt etmeden, istiyorsa üye listesine
eklenmesine onay vermişimdir. Demokrasi, hak, hukuk ve hürriyete inanan her
ferdin yapması gereken de budur diye düşünüyorum.
Genel de
böylemidir diyecek olursanız.? Hayır… hem
de kocaman bir hayır… Yöneticiler kadar üye oldukları sorgulamayan, takip
etmeyen üyeler de bu gidişatta kabahatli. Soracaksın, araştıracaksın, takipçisi
olacaksın, olacaksın ki toplumsal birliktelik ve güç artsın. Bu sayede gelecek
için evlatlarımıza iyi örnek teşkil edecek insanların çoğalmasına da vesile
olmuş olmaz mıyız..?
Oysa
çoğunluk bunları yapmak yerine, işin kolayını; Bananeciliği seçiyor. Hal böyle
olunca da STK’lar çakılıyor. İnsanlara bıkkınlık geliyor, yavaş yavaş
uzaklaşıyorlar. Buda yanlış. Meydanı boş bırakmanın daniskası. Mücadele etmenin
mutlaka bir yolunu bulmalı. Çok zor olsa bile
her ortamda hatalarını halka anlatmalılar.
Kimler…?
Devamı
gelecek sayıda…
Ramazan
Bayramınızı kutluyor, sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum…