Yeryüzü, asırlar boyu toplu ölümlere
neden olan birçok Pandemi’ye sahne olmuştur. Milenyum yılı diye diye
böbürlendiğimiz ve teknolojinin tavan yaptığı bir Çağ’da öyle geldi ki, 5 büyük
güçten biri olduğu sanılan Çin önce sendeledi ama yıkılmadı.
Ve bir başka güç...!!!
Avrupa Birliği üzerine gelen korona
dalgasını seyrederken, altında kaldı. Başta İtalya, İspanya en büyük darbeyi
alan ülkeler oldu. Tabi ABD’yi ayrı bir yere koymak lazım, Dünyayı ben yarattım
edasıyla dolaşan Tramp’ın gafil avlanışını izledik.
Birçoğumuz eve kapanıp televizyonkolik
olduğumuzdan sizlerde her şeye vakıfsınız. Bende biraz iş, biraz televizyon programlarım,
biraz da evde televizyon başında edindiğim izlenimlerime, kendi görüş ve
düşüncelerimi katacağım.
Hastalığın duyulduğu tarihten
itibaren pür dikkat kesilmekle birlikte Dünya’yı bu kadar hızlı ve ürkütücü
sarabileceğini öngöremiyordum, ancak en başından tüm dünya neden Çin’e gidiş
gelişlere kota koymayı akıl edemedi merak ediyorum.
Zira, Çin’i, ABD –İsrail ve Rusya
bile kendileri için tehdit olarak gördükleri bu ülkeye karşı bu tavrı
takınamadılar. Tabi Diğer ülkeler de…
Neden diye sormadan edemiyorum. Tamam
dünya global bir küre, herkes her yerde, işler evrensel, gidiş gelişler
sayısız. Lakin bu başka bir şey. Bile bile lades oldu Dünya.
Üstüne üstlük, daha düne kadar her
yerde, her konuda orta yaş denilen 65 ve üzeri yaşlı sınıfı ilan edildi. 24
saatte hayatları başka bir evreye girdi. Önce İran ve sonra biz tanıştık
Pandemin ile…
E uzay çağı dediğin de böyle olmalı,
astronot kılıklı görevliler sokakları dezenfekte ediyordu, sanki virüs kuş olup
uçuyor her yere konuyordu.
Önerilen tavsiyelerde saf alkol veya
kolonya ile el yıkama ve maske takma da sıkça yapıldı. Öyle ki, tuzlu su veya
sirke ile gargaradan söz edenlerde oldu ve onlara inanarak saf alkol içerek
ölenlerin olduğu ülkemde,
Kendi arabasında, üstelik de tek
başına seyahat edip, MASKE takanlar biraz komik oluyor diye düşünürken… COVİD-19
tanısı konulan sanmaktan kendimi alamadım.
Zira 15.gün programlara çıkan
uzmanlar, sadece hastalık teşhisi konulanların, hastaların Maske takmaları
gereğini üstüne basa basa anlatıyorlardı.
Ve el yıkamanın korunmada en önemli
basamak olduğu gerçeği netleşiyordu. Yani, Çin’de 75 gün önce ortaya çıkan
Corona’yı kimse ciddiye almamış anlaşılan.
Yurtdışından geleceği gün gibi belliyken,
o dakikadan sonra sinek bile girse 14 gün karantinaya alınsaydı şu an örnek ülke
olmuştuk…
Doğal olarak halk da ciddiye almadı.
Almıyor da..!!
Bu gidişle, KORONAYAK olacağımız
kesin...
Başta Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin
KOCA ve Bilim Kuruluna, hayatlarını riske atan Doktor ve tüm sağlık ekiplerine
sonsuz şükranlarımı sunarken, ülke gerçeklerini bildikleri halde, her mevzuyu siyaseten
ele alıp olur olmaz paylaşımlar yapan, remi açıklamalara hiçbir zaman
inanmamayı marifet sanan birtakım insanlara cevap olarak bazı ekonomik ve
sosyal iyileştirmeler yapan Devletime ve Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ekibine saygılarımı
sunuyorum.
Temennim o dur ki; Başta Ülkem ve tüm
dünya bu badireden en az hasarla kurtulsun. Lakin hiçbir şeyin eskisi gibi
olmayacağı kanaatindeyim.
Ah, birde şu savaşlar, yoksulluklar
bitse, siyaset bitip, insanlık ve sevgi başlasa…
İnşallah diyorum... inşallah...
Sağlıcakla kalın...
Sevgi ve saygılarımla…