Dünyayı
Sevgi ile yapılan gönüllü işler güzelleştirir,
Eğitim,
çevre, yaşlılar, hayvanlar için siz hangisinde gönüllü olmak isterseniz taşın
altına elinizi koyun ve bir yerden yaşadığınız yere kattı sağlayın akşam
yastığa başınızı koyduğunuzda bugün güzel işler yapmanın mutluluğunu huzurunu
yaşayın.
Herkes
bir kişinin elinden tutsa dünya güzelliklerle dolar. Bu ay köşemde bir
gönüllümüzün sivil toplum kuruluşlarında gönüllülüğü atlatan duygusunu sizin
ile paylaşmak istiyorum.
TEGV
BEYKOZ GÖNÜLLÜSÜ OLMAK
Hayatın
büyülü başlangıcıyla insan serüveni de yol almaya başlıyor. İçine doğduğumuz
aile, toplum; edindiğimiz eğitim ve öğrenim, birikimlerimiz, kurduğumuz
dostluklar serüvenimizi şekillendiriyor. Dünyaya merhaba diyen her bireyin bir
serüveni vardır, çevrede fark edilen, bilinen, yorumlanan bir serüven. Bir de
iç serüvenimiz yok mu acaba? Elbette var. Ancak bunca insan arasında iç
serüvenini, iç yolculuğunu kaçı fark edebiliyordur? Bilemem.
Bu
yazıya başlarken kalemi elime aldığımda düşündüğüm ilk sözcük şu oldu: TEGV
Beykoz Gönüllüsü olmak sana, iç serüvenine ne kazandırdı? TEGV Beykoz Eğitim
Birimi’ndeki on sekiz yıllık gönüllüğümün bendeki yansımaları nelerdir?
Göztepe’de
oturuyorduk. Kadıköy’den kalkan 15-F no.lu otobüs Boğaz yoluyla beni Beykoz’a
getiriyordu. Boğaz’ı izlemek için cam kenarına otururdum. Kitabımı açardım.
Uzun çalışma hayatımdan sonra haftada bir gün Boğaz sahili boyunca gittiğim bir
buçuk saat bana aitti. Kendimle bütünleştiğim anları içerirdi. Otuz yıllık iş
hayatım, öğretmenliğim, ailem, çocuklarım, olmazsa olmazım edebiyat tüm
hayatımı şekillendirmişti sanıyordum. Büyük bir sorumlulukla görevlerimi yerine
getirmiştim. Ancak, kendi özüm için ne yapabilmiştim? Pek bir şey yoktu elimde.
Beni Beykoz’a götüren Boğaz yolunda biraz okuyor, biraz denizi seyrediyor,
biraz da içimle bütünleşiyordum. TEGV çocuklarıma gidiş yolu beni iç yoluma da
götürüyordu. Beni ben yapan birikimlerimi, aydınlanan duygularımı, sevgilerimi,
özverilerimi, kırgınlıklarımı, bağışlamalarımı, kabullenmelerimi yeniden yeniden
düşünüyordum. Hepsinin üstünde yükselen bir değerin hayatımı anlamlandırmasını
diliyordum. Gönüllüğümün üstünden bir iki yıl geçtikten sonra hayatımı
anlamlandıran olgunun gönüllülüğüm olduğu gerçeğiyle kucaklaştım. Bu harika
anlama sıkı sıkı sarılmaya başladım.
Gönüllü
çalışmamın İstanbul’dan Karamürsel’e taşınmamızdan sonra da sürmesi çevremde
hayretle karşılandı. Karamürsel’den Beykoz’a ne için gelinir haftada bir gün
hiç sektirmeden? Gelinir, hayretle karşılayanlar bir örnek olduğum gerçeğini
fark edemiyorlardı sanırım. Haftada bir günümü vererek bu yolu gidip dönmenin
benim iç dünyamdaki doyumun, gelişmenin, ruhuma yansıttığı özgüvenin farkında
olanlar da vardı kuşkusuz.
TEGV
Beykoz Eğitim Birimi’nde gönüllü olduysanız sağlığınız elverdiği sürece
kopamazsınız oradan. Orada karşılaştığınız coşkulu yaşam sevinci, sevginin
gösterilişi, hayatın her durumunun, ayırım yapmadan her çocuğun, her yetişkinin
kabullenilişi, sizi kucaklayan dostluk ve duygu birikimlerinin paylaşılışı
serüveninizi o denli anlamlı kılar ki dünyanın en güzel şiirlerini yakalarsınız
ve hep birlikte o şiirleri okursunuz. Şiirlerimiz ülkemizin çocuklarından
yanadır, çocukların dürüst, bilgili, keyifli bireyler olarak topluma
katılmalarından yanadır. Onların farkında olan, farkındalık yaratan, toplumu
aşan kişiler olmalarından yanadır. Mutluluğun mutlu etmekten geçtiğini,
vermenin gücünün almaktan daha erdemli olduğunu göstermekten yanadır. Bütün
bunlar sizin gönüllü olmanızdaki amacınızla örtüşmüştür. TEGV’de hayatın sorumluluk
almak kadar bir şenlik olduğunun çocuklara sunuluşuna, yüreklerine öğrenirken
neşenin de işlenişine katılırsınız. Çocuklar için iyi olana akışı gerçekleştiren
bir ekibin parçası olursunuz.
Hiç
kuşkusuz bu ekibi yönlendiren, yeni geleni bütüne katan, ekip ruhunu tanıtan
bir önderi vardır. Sevgili yöneticimiz Makbule İnaç önderliğinde on sekiz
yıldır bu ekibin parçası olmak; gönül zenginliğim, olağanüstü sevincim, sonsuz
sevgi kaynağım olmuştur. Başlangıçta ülkem çocuklarına birikimlerimi sunmak isteklerim,
Türkçeyi doğru öğretmek amacım için TEGV bir aracıydı. Zaman için-de uzun gidiş
dönüş yolu ve TEGV Beykoz’da kucaklandığım hayatın güzellikleri, gerçekleri
beni büyüttü, daha olumlu insan yaptı. Aslında araç olan bendim. İyi ki on
sekiz yıl boyunca araç olmama fırsat verildi.
Gülçin Altay Özen