Erguvan ağacının çiçekleri, dağlardaki kır çiçekleri, bahçelerdeki
bahar dalları yüzünü güneşe dönmüş baharın coşkusunu paylaşırcasına güneş
ışıkları dalların arasından süzülür. Sahilde çay ve kahvenizi yudumlarken bir
başkadır boğaza bakmak, bir de sohbet etmek için yanınızda sevdiğiniz bir arkadaş,
dost varsa bırakın baharın güzelliği sizi kucaklasın.
Beykoz da baharı karşılamak çok keyifli olur, Beykoz boğazın
kıyısında bir tarafı deniz bir tarafı orman olan güzel bir ilçedir. Tarihi yerleri,
sımsıcak cık insanlarıyla güzel köyleri görülmeye değerdir.
TEGV çocuğu gözüyle Anadolu feneri;
ANADOLU
FENERİ
Anadolu
Feneri’nin Mavvi’si
Naz Kuzu
Köy,
Anadolu Feneri adını, içinde tüm heybetiyle yükselen Fener’den alıyor.
Cenevizlilerin inşa ettiği Fener’in yapım tarihi 1648 olarak biliniyor.
Köydeki, Fener’in hemen yanında gözüken ulu minaresiyle duran camisi ise 100
yıllıktır. Anadolu yakasındaki boğazın Karadeniz’e açılan noktası olarak
tanımlanır Anadolu Feneri.
Tam karşı kıyıda ise, tüm ihtişamıyla
Rumeli Feneriyle selamlaşırlar tarih boyunca. Gemilere yol gösterip, deniz
trafiğini düzenlerler.
1600’lü yıllarda Ahıska’dan göç etmiş
Türklerden oluşan köy halkından, bugün yaklaşık 500 kişi yaşıyor
Fener’de. Hafta sonları ve tatil günleri özellikle güzel havalarda köyün
nüfusu bir anda artıyor. Hatta trafik bile kilitleniyor.
Biz, çevremizi gezelim etkinliğimizde
Anadolu Feneri’ne geldik. Burada tam köyün girişinde mavi kapısı, kapısında
sakince yatan kedileri, köpekleriyle bizi Mavvi Kapı kafe karşıladı. Leyla
Soysal ve eşi Ali Soysal, 27 yıldır burada yaşıyor. İlk zamanlar sadece tatil
amaçlı geldikleri Anadolu Feneri’ni o kadar sevmişler ki, bir süre sonra şehir
yaşamından ayrılıp burada yerleşik düzene geçmişler. 2.5 yıldır da Mavvi Kapı
kafeyi işletmeye başlamışlar.
“Maviyle içi içe olan bir yaşamda
kafemizin adının mavi olması kaçınılmazdı bizim için” diyor Leyla hanım.
Şimdilerde, köye gelen yerli ve yabancı turistleri özellikle hafta sonları
leziz kahvaltısıyla ağırlayan kafe, aslında Fener’in eski ekmek
fırınıymış. 1909 tarihinde inşa edilmiş olan tarihi fırın, kitabesi ve tarihi
dokusu korunarak aslına uygun olarak 5 yıllık zorlu bir süreçte yenilenmiş.
Mavvi Kapı Anadolu Feneri’nin en şık
binası. Bu sevimli ve şirin kafenin iç dekorasyonunda kullanılan birbirinden
kıymetli eşyalar Leyla Hanım ve eşinin aile yadigarı. Sizin de, bir gün yolunuz
buraya düşerse muhakkak Mavvi Kapı’ya uğrayın. Çok güzel keklerinden yiyip,
meyve sularından için bizim yaptığımız gibi.
Naz kuzuya bu güzel haberi için teşekkür ederiz, Diğer haberler sırasıyla gelecek