17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03.02’de gerçekleşen ve tarihe Gölcük depremi olarak geçen acı günümüzün üstünden 16 yıl geçti. Bu süreci anımsamak, rahmete kavuşanları, yaralıları saygıyla anmak üzere bu özel haberimizi gerçekleştirdik.
Kuzey Anadolu Fay Hattının kırılması ile gerçekleşen Gölcük Depreminde, resmi kayıtlara göre 17 Bin 480 ölüm, 23 Bin 781 yaralı ve 505 kişinin de sakat kaldığını belirten resmi verilere karşın, halk arasındaki söylentiler ölü sayısının 50 Bin’i bulduğu yönündeydi.
Deprem bölgesine yardımların ilk etapta güçlükle ulaşmasına rağmen, depremin askeri bölgeyi de içerisine alması sebebiyle mevcut askeri olanaklarla birçok yaralı İstanbul’daki çeşitli hastanelere nakledilmişlerdi.
Bu kapsamda İlçemizde Beykoz Devlet Hastanesi ve SSK olmak üzere iki hastanemiz bulunmaktaydı. Deniz yoluyla ulaştırılan birçok yaralıda Beykoz Devlet Hastanesine sevk edilmişti. İlçemize ulaşan yaralılara ve diğer deprem mağdurlarına Beykoz Halkının yaklaşımı görülmeye değerdi. Birçok yardım kampanyası olmasına rağmen, iki tanesi beni çok etkilemişti.
Bir tanesi Şişe Cam Fabrikasında çalıştığım dönemde arkadaşlarım ile topladığımız yardım malzemelerini bizzat Gölcük Deprem Bölgesine ulaştırmamız. Bir diğeri ise o yıllarda Beykoz merkezde bulunan Stüdyo Ali işletmesinin sahipleri Sinan Kavrakoğlu ve Ali Eşitmez’in öncülüğünde, iş yerleri önünde toplanan tonlarca yardım malzemesinin Gölcük’e gönderilmesine Yorum Radyo olarak eşlik etmiştik. Bu vesileyle ortak yardım kampanyamıza katılan (o dönemde de isimlerini söylememi istemeyen) Şişe Cam Fabrikasından arkadaşlarımın ve fotoğraf sektörünün önemli isimleri olan iki dostum Sinan Kavrak ve Ali Eşitmez’in de unutulmaz yardımlara öncülük ettikleri için kulaklarını çınlatıyorum.
O yıllarda yaptığım Radyo Programında konu ile ilgili günü aktarmak düşüncesiyle bir dizi röportaj yapmıştım. Röportajlarımın bir bölümüne konu olan zamanın Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Namık Kemal Kurt, yaralılardan Yarbay Kamil Demiral, Elazığlı Asker Önder Yıldız, Gölcük Tersanesinden İhsan Demir ve Gölcük Sakinlerinden olup o gece kına gecesi olan Saffet Temel ile olan söyleşimi siz okuyucularımız ile paylaşırken, 17 Ağustos Depreminin acısını yüreğimde unutmadan hissederek, yaşamını yitirenlere bir kez daha Yüce Allahtan Rahmet dilerken, hayatta kalan tüm Depremzedelere de Sağlık ve Mutluluklar Temenni Ediyorum.
Önemli Not:
Bahsetmeye çalıştığım röportaj oldukça duygusaldır. Başhekimimizin ve depremzedelerimizin duygusal konuşmalarına dayanabilecek okurlarımızın, ses videosunu izlemelerini, duygusal konuşmalara dayanamayacak olanların ise haber yazımız ile yetinmelerini öneririm.