Ak Parti Beykoz ve İBB Meclis Üyesi, eski Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu’nun son günlerde hakkında çıkan iddialara cevaben kaleme aldığı ve gazetemizle paylaştığı Basın Açıklamasını orijinal haliyle okuyucularımızla paylaşıyoruz.
Genel olarak adamlık
kalibresi düşük olanlar cevap vermeme gibi bir anlayışım vardır. Lakin bu
anlayışımız, bu duruşumuz bazıları tarafından acizlik, cevap verememe gibi
değerlendirmelere muhatap olmaktadır. Desturumuz, Üstad Necip Fazıl’ın dediği
gibidir. ‘’Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!’’
Her şeye rağmen bu
prensibimizden olabildiğince vazgeçmeme hedefindeyiz.
Cevap verme durumunda kaldığımız konu,
üzerimizden reklam peşinde koşan ve bundan bir türlü vazgeçmeyen Cavit Gül
isimli meclis üyesinin temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp ortaya koyduğu asılsız
iddia hatta iftiraları ile ilgilidir.
Bu iddia ve
iftiralarıyla ilgili her türlü hukuki yolu kullanmalarına ve her seferinde
haksız çıkmalarına rağmen yine gündeme getirmiştir. Gündeme getirdiği tarih çok
manidardır.
Önce sizlere duyarlılık abidesi ve kamu
hakları savaşçısı bu kişinin kamu yararına yaptığı işlerin bazılarından
bahsedeyim:
CHP Meclis Üyesi Cavit Gül, MHP’ de başlayan
siyasi yolculuğu sonrası, AK Parti
durağına uğramış, şahsi talepleri AK Parti’de kabul edilmedi. (olayların ve
konuşmaların birebir şahidi olarak biliyorum) Beykozluya hizmet aşkı ile
tutuşan Cavit Gül, AK Parti’den istediğini alamamanın moral bozukluğuyla
CHP’nin yolunu tutmuştur. MHP, AK PARTİ derken CHP. Orada istediğini almış
olacak ki, (aldı) bir süreliğine o durakta kalmaya karar vermiştir.
Cavit Gül, Ali Bahadır Köyü Muhtarlığı
döneminde skandal faaliyetler yapmıştır. Muhtarlığın tüzel kişiliğinin verdiği
yetkileri tamamen şahsi çıkarlarına tahvil etmiş, şaibeli pek çok işe &
belgeye imza atmıştır.
Köy tüzel kişiliğine ait olan, yani kamunun,
yani halkın malı olan 41 bin metrekarelik (6 nizami futbol sahası büyüklüğü) araziyi
aynı dönemde iki farklı kuruma kiralamış ve haksız şahsi çıkar peşine
düşmüştür.
Bu kadar büyük ve değerli arazileri kamu menfaatini hiçe sayarak aylık
sadece 300 lira bedelle kiraya vermiştir. 2012 yılından sonra ise kiranın 1500
lira olacağı yazılmıştır. Beykoz’un en güzel yerlerinden birinde 41 bin metre
kare devasa araziyi gözünü kırpmadan bedavaya yakın fiyata kiraya vermiştir.
Bunun adı kamunun malının peşkeş çekilmesi değil de nedir?
Muhataplarıyla yaptığı sözleşmelere tamamen kişisel çıkarlarını gözeterek
özel şartlar adı altında maddeler koydurmuştur. Bırakın akademik kariyeri,
sadece LİSE MEZUNU olan Cavit Gül, üniversite ile yapılan sözleşmeye şahsına
ücret alabilmek için ‘’Cavit Gül üniversitenin danışma kurulunda olacaktır’’
maddesini yazdırmıştır. Neredeyse bedavaya bu değerli araziyi kiralayan
üniversite yönetimi de, bu isteği kabul etmiştir.
Bununla da yetinmeyen Cavit Gül,
sözleşme süresi dolmadan 41 dönümlük bu değerli araziyi bu sefer de sadece 4000
liraya başka bir kuruma kiralayarak ayrı bir usulsüzlüğe imza atmıştır.
Yine özel bir madde koyduran
lise mezunu Cavit Gül, bilim üreten üniversitenin mütevelli heyetinde adının
olması şartını koymuştur ki, bir üniversitenin mütevelli heyetinde olanların
genelde ortaklar olduğu bilinir.
Cavit Gül, 2012’de yürürlüğe
giren, fakat öncesinde kamuoyu tarafından maddeleri bilinen, köyleri mahalleye
dönüştüren ve muhtarlardan yetkiyi alan yasa yürürlüğe girmeden hemen önce,
apar topar 2. Sözleşmeyi yapmış ve adeta yangından mal kaçırmıştır.
Yine aynı Cavit Gül,
milletimizin Boğaziçi imar sınırında evine, işyerine çivi bile çakamadığı bir
dönemde sahilde bulunan işyerini birilerinden aldığı güçle, görmezden gelinerek
ve elbette yasayı çiğneyerek sürekli büyütmüştür.
Meclis üyesi olarak vatandaşın sorunlarına dair tek bir çözüm üretmeyen
Cavit GÜL, meclis üyesi kimliğini kullanarak kendi menfaatleri söz konusu
olunca çok mahir olduğunu defalarca göstermiştir.
Cavit Gül’ün yıllardır süren ve paçasını kurtaramadığı skandal mahkeme
konularına şimdilik girmeyeceğim.
Yukarıda sözünü ettiğim iddialarımın hepsinin belgeli olduğunu da ayrıca
belirtmek isterim.
Beykoz’da Ak Parti’nin ilçe
kongresinin arefesinde, tamamen hedef gözeterek ortaya attığı ve hukuk ve
Sayıştay müfettişleri tarafından aklanmış, kamunun 1 kuruş dahi zarara
uğramadığı bir işi tekrar gündeme getirmek ve istifamı buna bağlamak çok
manidardır. Üstelik bunun kamunun menfaatlerini her seferinde hiçe saymış
biri tarafından tezgahlanması traji-komik bir durumdur.
Yıllarını AK Parti’ye veren
insanları ekarte etmek, 2019’ da Beykoz’u ‘’yüce menfaatleri’’ doğrultusunda
dizayn etmek isteyen suni AK Partililerin, AKP’lilerin ve hatta AK Partiye oy
dahi vermemiş çıkar odaklarının işbirlikçiliğine soyunanları biz gayet iyi
biliyoruz. Biz kimlerin âli menfaatleri için kimlerle iş tuttuğunu iyi
biliyoruz.
Biz, Aralık 2001 yılından itibaren hangi noktada duruyorsak o noktada
durmaya devam ediyoruz. Bizim AK Parti hikayemiz 17 yıllık bir hikayedir.
Mahalle teşkilatlarında başlayan ve bugünlere gelen, emekle, çok ama çok
çalışarak ve torpilsiz yazılan bir hikaye.
Dün orada, bugün burada, yarın
başka yerde olanlara, ilke gözetmeksizin hazan yaprağı gibi oradan oraya
savrulanlara Nazım Hikmet’in diliyle cevabımız şudur:
‘’Yok öyle umutları yitirip
karanlıkta savrulmak. Unutma..! Aynı gökyüzü altında bir direniştir
yaşamak’’
Ey Beykoz’u şahsi çıkarları
doğrultusunda dizayn etmeye çalışanlar..! Bunu başaramayacaksınız. Aday
olmamama ve hatta dostlarıma ‘’ben istemiyorum’’ dememe rağmen (ki hala
istemiyorum) şahsımı ön seçimde verdikleri oylarla açık ara birinci çıkaran teşkilatıma
teşekkürü borç bilirim.
AK Parti teşkilatıyla ve yüce Beykoz halkı ile kurduğumuz gönül köprüsünü
asla ve asla yıkamayacaksınız..! Çünkü sizin hayallerinizin bittiği yerde Muharrem
Kaşıtoğlu’nun gerçekleri başlar ki, sizler bunu gayet iyi biliyorsunuz.
Ey Cavit Gül ve avanesi, tüm
Türkiye’nin bildiğini siz bilmez misiniz ki, Muharrem Kaşıtoğlu Sn. Melih
Gökçek ile ilgili yazdığı, asla pişmanlık duymadığı twiti sonrası af dilemediği
için istifa etmek zorunda kalmıştır.
Bilirsiniz bilmesine. Ama böyle onurlu bir duruşu siz asla yapamayacak
olduğunuz için fena halde kıskanırsınız. Şunu unutmayın, biz sizler gibi
koltuklardan beslenenlerden olmadık, biz sizler gibi dün o partinin bugün bu
partinin yarın başka bir partinin kapısında yatmadık. İşte bu yüzden
koltuklarımızı bırakırken vatandaşa hizmet etmenin rahatlığıyla bırakabildik. Ama
siz bu duyguyu da bilemezsiniz.
Bir Rumen atasözü var, bunu asla unutmayın. ‘’Köpekler istedi diye atlar
ölmez’’ Biz kendi kendimize ölmesini biliriz.
Utanma ve vicdan gibi
kavramlardan alabildiğine uzak olan Cavit Gül ve yancılarının bu topluma hizmet
envanteri ile şahsımın bu topluma hizmet envanterinin takdirini yüce kamuoyuna
bırakıyor, hukuki haklarımı da sonuna kadar kullanacağımı bu vesile ile
belirtmek istiyorum.
“HASBÜNALLAH VE Nİ’MEL VEKİL’’
Saygılarımla…
Muharrem Kaşıtoğlu
Beykoz,Muharrem Kaşıtoğlu,Beykoz Belediyesi