Beykoz’un en tanınmış esnaflarından olan Beykozlu Kardeşler Kuyumculuğun sahibi Mehmet Samir Özcan ile görüşmemizde, Medineli Hacı Osman Akfırat Hocamız için 15 Ekim 2017 Pazar günü 43 yıl imam hatiplik yaptığı Hacı Ali Camiinde okutulacak mevlit-i şerifinden haberimiz oldu.
Hacı
Osman Akfırat Efendinin aynı zamanda talebesi olan Mehmet Samir Özcan ile
sohbetimizde, Yuşa Grubu ve seçkin hocaların okuyacağı Mevlit-i Şerif’ ten bir
hafta sonra 22 Ekim 2017 tarihinde Beykoz Çayırında toplanıp Hacı Osman
Efendinin kabrinin bulunduğu Eyüp Sultan kabristanlığına giderek mezarı başında
da dua okunacak.
Tesadüfi
buluşmamızda bizlere böyle önemli bilgileri veren Mehmet Samir Özcan’a çok
teşekkür ederken, Hoca Efendi ile ilgili yapmış olduğu özel hazırlığı eksiksiz
okuyucularımız ile paylaşıyoruz.
H.H.
MUHAMMED OSMAN AKFIRAT EFENDİNİN HAL TERCEMESİ
Doğumu
Muhterem
hoca efendi hazretlerinin dedeleri, memuriyet dolayısı ile Medine-i
Mürevvere’ye gitmiştir. O mübarek beldede kubbe-i hadranın pek yakınında
bulunan (zeravan) mahallesinde oturmuşlardır.
Hoca
efendi Hicri(1301) yılında Resulü Ekrem’in nurlu şehrinde dünyaya gelmişlerdir.
Baba tarafından temiz soyu Hazreti Paygambere dayanan mürşid, sülale-i
tahire’den olup Medine’de ki adete göre kundak halinde iken altı saat Türbe-i
Saadette bırakılmıştır.
İlk
Tahsile Başlayışı
Hocamız
Ravza-i Mutahharada, Kuran-ı Kerimin hıfzına çalışmış ve on üç yaşlarında hıfzını
tamamlamıştır. Hıfzı çok kuvvetli olan hocamız, senelerce salat-i teravihi
hatimle kıldırılmıştır. İlk ve orta tahsilini Medine-i Münevverede ikbal
etmişlerdir.
Yüksek
Tahsile Başlayışı
Muhterem
pederlerinin öbür alemeirtihallerinden sonra ulumi diniyyenin tahsiline
çalışmıştır. On yedi yaşlarında iken yüksek tahsilini yapmak üzere İstanbul’a
gelmiş, Fatih semtinde bulunan çırçır medresesine girmiştir. Orada senelerce
ilim tahsili ettikten sonra icazet almışlardır. Mezuniyetini müeakip o zamanki
ismi medrese şimdi üniversite olan irfan yuvasından müderris olarak talebe
yetiştirmiştir. Diğer taraftan vaaz ve dersleri ile durmadan Müslümanları irşada
çalışmıştır.
Beykoz
Hacı Ali Camii’nde kırk üç sene fasılasız İmam Hatiplik vazifesini ifa etmiş,
yanı sırada devamlı olarak yirmi dokuz camide va’zu nasihatları ile halkı irşad
etmiştir.
İzdivaçları
1331
hicri yılında kibarın kerimesi Aişe hanımla evlenmiştir. Bu mutlu evliliğin
dünyada meyvesini yemeyen mübarek eşler İnşeallah ahirete daha alasına mazhar
olurlar.
Beykoz’a
Gelişleri Tesadufi Değildir
O
insani kamilin Beykoz’a gelişleri bir tesadüf olmayıp, o zamanın büyük alimi
Ferhat Efendinin keşfi ile olmuştur. Hoca Efendiyi Beykoz’a getirdiği vakit
cemaata “ Bu Hacı Osman Efendiye itimat edip kıymet veriniz. Çünkü o benden
daha büyük dereceler ihraz edecektir.” demiştir.
Hocamız
İmam Hatip okulları açıldığı vakit bir müddet orada ders okutmuştur. Altı defa
hacca giden mürşidin, sonuncu Haccı Ekber olmuştur. Hayır yapmayı çok seven
hocamız bir çok dul ve yetimlere yardımda bulunduğu gibi dört yetimi büyüterek
ev bark sahibi etmiştir.
İşi
gücü hayır yapmak olan o insani kamil, Gümüşsuyu Camii, Karagöz Sırtı Camii
şerifleri ve diğer birçok camilerin inşa edilmesinde önderlik etmiştir.
İlmi
Dehası
O
Alimin tefsir, hadis, fıkıh, edebiyat, tababet ve muabirlikte gayet bilgili ve
emsalsiz olduğu herkesçe kabul edilmiştir. Tefsir ilminde geniş malumata sahiptir.
Ayetlerin nüzul sebeplerini ve ince manalarını gayet açık olarak izah
ederlerdi.
Ebediyete
İntikalleri
O
üstadı kamil 10 ekim 1967 (6 recep 1387) Salı günü irşad görevini yapmak üzere
evinden ayrılıp yola çıkmıştı. Beykoz’un Yalıköy semtinde muhiplerinden birinin
dükkanı önünde oturup vasıta beklerken düşerek sol kaşının üzerinden yaralanan
o güneş, hastaneye götürülürken saat 10.42’de “Rabbine dön” emri ilahisine
icabet edip Rabbine kavuşmuştur. Ebediyete intikalleri islam alemini bilhassa
Beykoz halkını acı ve teessür içinde bırakmıştır. Çünkü cenabı Peygamber “Bir
Alimin ölümü, bir Alemin ölümüdür.” buyurmuştur. Aynı gün gasli yapıldı. Ertesi
günü görülmemiş mahşeri bir camaatin iştiraki ile Beykoz Merkez Camii’nde
Dersiam Mehmed Efendi(Şimdi o da merhum oldu. Kabri nur olsun.) tarafından
namazı kıldırıldı.
Hakkın
göz yaşları arasında mübarek naaşı hazırlanan motorlar ile Eyüp Sultan
hazretlerinin manevi huzuruna götürüldü. Orada dünyanın sonuncu, ahiretin
sevenlerinin göz yaşları arasında tevdi edildi.
Kederli olan cemaat oradan ayrılmıştı. Fakat gönlünü orada bırakmıştı. Kabir nur, makamı cennet olsun. Amin
Beykoz,Hacı Osman Akfırat