Uzun yıllar birlikte sivil toplum çalışmaları adına hizmetlerimiz olan değerli yazarımız Tekin Toklucu ile Beykoz’da ve İstanbul’un değişik ilçelerinde oturan Ordu-Mesudiyeli hemşerilerimiz üzerine uzun bir röportaj yapmamıza rağmen, aylık gazetemizin çıkış sürecine denk gelen sıkıntılı günler sebebiyle bu röportajı birebir aktaramıyoruz.

Gerek gazete konseptimizin bu sayı değişik olması gerekse, tasarım aşamasında yaşadığımız sıkıntı sebebiyle değerli dostum Tekin Toklucu ile ilgili kendi tespitlerimi aktarmak istiyorum.

Sevgili Tekin Ağabey ile gerçek abi kardeş boyutunda uzun yıllarımız geçti ve halen de dostluğumuz aynı saygınlıkta devam etmekte. Tekin Ağabey’in bitmeyen Mesudiye sevdası, döneminin bir bölümüne bende adapte olmaya çalıştım ama yaptığımız başarılı çalışmaları anlamama veya anlaşılmaz göstermek için çaba sarf eden kişiler yüzünden sıkıntılar çektik.

Doğruyu söylemek gerekirse bu tür davranışlar ben dahil birçok arkadaşımızın Mesudiye sevdasında hep zikzaklar yaparken Tekin Ağabey hiç yılmadan birçok zaman tek başına devam etti.

Gerek ekip çalışmasıyla gerekse bireysel çalışmalarıyla Mesudiye’ye hizmetleri saymakla bitmezken hala aynı lobi tarafından ısrarla kabullenememe hastalığı devam etmekte.

Hep söylerdin, benim yüzüme söylenenlerin %30’u çok sesli veya mikrofondan söylense anlaşılma adına sorun kalmaz ve bu konuda olumsuzluk üretenlerde asla haksız ithamlarında başarılı olamazlar. Çok doğru ve uzun yılların özeti gibi.

Genç yaşta gurbete gelmiş tırnakları ile işini kurmuş, profesyonel futbol oynamış, birçok sivil toplum kuruluşunda aktif görevler almış, bir dönem siyasetin kenarından tutmuş tutayım mı bırakayım mı diye gözlemleri devam ederken yine bireysel çabaları ile farklı hizmetlere adım atıp en son yine geçmişte birçok ilklerle Mesudiye’yi buluşturmuştu. Mesudiye’ye Uluslararası niteliği olan bir Maraton koşusunun 1. sini çalışma arkadaşların ve Mesudiye Belediyesinin desteği ile gerçekleştirip yeniden Mesudiye gündemine oturdun.

Artık Mesudiye’nin uzun saçlı adamı Tekin Toklucu’yu herkes bir spor adamı olarak kabullendi, geçmişte Mesudiye Spor’u namağlup Şampiyonluklar yaşatan ekibin Başkanı olmak, duyum ve davet aldığın her etkinliğe katılma çaban ve en son Uluslararası Mesudiye Maratonu organizasyonun sadece yakın zamanın örnekleri.

Birde bütün bunları Mesudiye Sevdandan hiç taviz vermeden yaparken, kendi iş ve arkadaş çevrendeki ilişkilerini, Amatör Masterler Futbol Liginde yeniden futbola dönmen, TSM Korosunda başarılı çalışmalarda bulunman ve en son resim yapma adına olan çalışmalarını devam ettirip bu camiadaki arkadaş grubun ile ilişkilerini sistemli devam ettirmen de farklı bir yönün.

Neyse Sevgili Tekin Toklucu Ağabey bu söyleşide çok şeyler bahsetmiştin, bende elimizde olmayan sebeplerden dolayı söyleşi detaylarına giremedim, bu şekilde gönlümü sunmaya çalıştım.

Mesudiye adına dobra dobra olan söyleşiyi yeniden birlikte değerlendirdikten sonra aktarma gereği duyarsak, noktasına ve virgülüne kadar söylediklerini aktarırız.