1 Kasım seçimlerinden sonraki sürece baktığımızda HDP’liler malumun ilanı baklayı ağızlarından çıkardılar. Bunun olamayacağını bildikleri halde ne istediklerini çok net söylüyorlar. Doğuda çoğunlukla belediyenin imkanlarını kullanarak hendekler açıyorlar, bomba tuzakları yapıyorlar, pusular kurarak güvenlik kuvvetlerine ve halka ateş ediyorlar, sonra da pişkin vaziyette insan hakları ihlali var gibi showlar yapıp bir de oradaki olayları savunuyorlar. Zihniyetlerini de bildiğim için ben hiç bir zaman oy vermedim. Sürpriz yok, fakat biz Türkiye partisi olacağız diyerek halkı kandırarak oy almaları ve buna inanan zavallı kürt olmayan seçmenlere ne demeli acaba?
Gerçi olayların bu duruma gelmesinde Adalet Kalkınma Partisi’nin de hataları vardır. Şöyle ki, barış süreci ile ilgili kendini ifade etmekten aciz duruma düşen MHP: “Müzakere yanlıştır teröristle, mücadele edelim” dediğinde AKP yetkilileri: “ Siz kandan beslenmek istiyorsunuz” diyerek tepki koyarken bugün MHP ile aynı çizgiye geldiler. AKP’nin en büyük eksiğinin seçim zamanı önemli konularda oy uğruna ülkenin geleceğiyle oynamak olduğuna inanıyorum. Oysa topluma değer katan kendisi gibi düşünmeyenlerin söylemlerine “vay bu da paralelci ya da emperyalist düşünceye sahip” gibi söylemler yerine analiz yapıp neden böyle söylüyor diye birçok kere düşünmeli.
İktidarın İsrail’le ilgili söylemediği sert söylem kalmamış iken Mavi Marmara konusunda hükümet hatalıdır diyenleri İsrail’le işbirlikçi diye dahi suçlanmıştı. Şimdi ne değişti? İsrail ile dost oldunuz. O gün söylenenleri iyi dinleseydiniz bugün bu duruma gelmeyebilirdik.
Rus savaş uçağını düşürmekte haklıydık. Fakat ‘biz sizin uçağınız olduğunu bilmiyorduk’ demenin ne alakası var? Ben bunu söyleyince Ak Parti’ye karşı mı oluyorum? Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız ve bizim gidecek başka bir yerimiz yok. Biraz daha müsamahalı davranılması ve farklı düşüncelere saygı duyulması gerekir.
CHP ile ilgili bu konularda pek yazmayacağım. Çünkü ne zaman ne diyeceği belli olmayan anlamsız konuşmaları çok yapıyor. Lider başka, genel merkez başka, teşkilat başka konuşuyor. Boş kaldıklarında da hadi bir kurultay yapalım deyip güven veren söylemler yerine birbiriyle kavga yapar görünümünde.
Ortadoğu konusuna hiç girmek istemiyorum. Sonu belirsiz emperyalist güçlerin de içinde bulunduğu bir ortamda şimdi de alevi-sünni çatışmasına doğru gidiliyor. Müslümanlar da boş kaldılar mı maalesef birbirleriyle uğraşıyorlar. İnanıyorum ki, Türkiye güçlü bir imparatorluk yaşamış bir ülke olarak bu işin de üstesinden gelecektir. Allah sonumuzu hayretsin.
Saygılarımla.