Ben
söylemekten ve yazmaktan bıktım, muhatapları daha şiddetlisini yapmaktan
bıkmadı.
Günümüz
iletişim ve bilişim dünyasının nimetlerini hatırladığımızda, çok değil daha 20
sene önce bilişim ve iletişim alanında yapamadıklarımızı düşündükçe, bu sektöre
emeği geçenlere saygı duymamak nankörlük olur. Allah onlardan razı olsun.
Maalesef ki
maalesef, bu iki sektörü günümüz dünyasında olumsuz anlamda kullanan ve çevresini
oldukça rahatsız edenlerde yok değil.
Bunlardan
bir tanesini örnek gösterip, konuyu bu söktürün olumsuzluklarının basın
dünyasını nasıl etkilediğine değinmek istiyorum. Küçük çocuğu olan annelerimizin birçoğu,
çocuklarını susturmak için en kesin çözümü çocuklarının eline telefon veya
tablet vererek bulmaktalar.
Ve aynı
anneler bir başka ortamda çocuğunu kendisi gibi telefon veya tablet ile
susturan bir yakınını veya arkadaşını gördüklerinde ise bu yapılan davranış
biçiminin son derece yanlış olduğunun ahkâmını kesmekteler.
Yani
Değerli Okuyucularım, çocuklarına ağladıklarında veya yaramazlık yaptıklarında
susmaları için tablet veya telefon veren annelerin arasında yüksek
tahsillilerin ve hatta eğitimcilerinde olduğunu bilmek gerçekten konunun vahim
bölümü.
Akıllı
telefonlarımızın yaşantımızda ki, birçok anımızı ölümsüzleştirdiğini ve bizleri
oldukça mutlu eden teknolojik bir alet olduğunu hepimiz kabul etmekteyiz.
Lakin bu
akıllı telefonlarımızın biz gazetecileri oldukça olumsuz etkileyen bir özelliği
de son yıllarda ortaya çıkmaya başladı.
Birçok
kurum ve kuruluş etkinliklerine yerel basını çağırmak yerine, ellerindeki
akıllı telefonlar ile fotoğraf çekim açısına, ışığına dikkat etmeden
çektikleri, genellikle fotoğraf özelliğinden çıkmış kareleri, kendi
kurumlarının penceresinden kaleme aldıkları yazı ile yerel basına servis
etmekteler. Tüm yazımda olduğu gibi kendi şahsi ve gazetem adına söylüyorum. Bu
servis haberlerin sahada hiç albenisi yok. Ve yine şahsım adına söylüyorum. Bu
konudaki tolerans sınırım bitmek üzere.
Bir diğer
ve çok önemli konu ise etkinliklerde eline akıllı telefonu alan yerel basın
mensuplarının çalışma alanına dikkat etmeden kendilerini öncelikli zannederek
bizim çekim alanımıza müdahale etmiş olmaları.
Ayrıca bir
etkinlikte etkinliğin sahibi kurum veya katılımcı protokol fotoğrafları
çekilirken, kendilerini fotoğraf çekme durumuna hazırlayan yerel basın
mensuplarının bakamısınız uyarılarına rağmen, ya kurumundan fotoğraf çeken bir
memura veya korumasına, o da olmazsa şoförüne bakmaktalar. Bunların hiç birisi
olmazsa da o hengâmede cep telefonunu basın mensuplarından birisine verip çekim
yapmalarını istemeleri ve finalde ise çektiğin fotoğraflardan bana da atar mısın
pazarlığına girmeleri son derece yanlış.
Oysaki
bahsini etmeye çalıştığım istisnanın dışındaki bu grup sabretmiş olsalar, hangi
gazeteden fotoğraf rica ettilerse o gazete kendi haberini yaptıktan sonra
çektiği en güzel fotoğraflardan gönderecektir.
Bu sebepten
sahada yerel basın mensuplarının çalışmalarını kolaylaştıracak önlemlerin
alınmasına yardımcı olmaları gereken kişilerin, bunları yapmadıkları gibi birde
çalışma alanımıza müdahale anlamına gelecek girişimlerden kaçmalarını temenni
ediyorum.
Yukarıda
belirttiğim tüm olumsuzlukların hiç birisinin yaşanmasına izin vermeyen basının
sahada sıkıntısız çalışmasına çaba sarf eden tüm kişi kurum ve kuruluşlara en
içten teşekkürlerimi sunarak, mübarek Ramazan Bayramınızı en içten duygularım
ile tebrik ediyorum. Allah tekrarına kavuştursun inşallah…