Hiç
ummadığınız bir kaleden vurulmak, hiç aklınıza gelmeyen birinin size yaşattığı
kötü şeyler ve ardı sıra gelen bir dizi hayal kırıklığı...
Düşmandan
daha beter olan, sözde dost aleminin kırdığı kalemler, cephede savaşırken aldığımız
yaralardan daha çok canımızı yakıyor.
Kişisel paylaşımdan
öteye geçersek, milli mesele olarakta tarih boyu nifak tohumlarıyla uğraşmadık
mı?
Kamufleyi
yetenek haline getirmiş kişiler, devletler nasıl da saman altından su
yürütüyor, elimizde su kalmadığında fark ediyoruz.
Gerekli-gereksiz
yüklendikleri kisveler altında istedikleri hamleleri yapıp, sizlerden alkış
toplamaya devam eden nifakçıları fark edin artık...
Bu
topraklarda yaşıyor olmanın minneti sarsın ruhunuzu...
Tarihinize,
sizin olana sahip çıkmayı bilin. Konuşturmayın, dinlemeyin, alkışlamayın, prim
vermeyin... Siz bu ülkenin değerlerini korumazsanız, dört bir koldan bize,
toprağımıza, kültürümüze saldırmak için, bekleyen sırtlanlar sarar etrafımızı, sebebi
de sizin izin verdiğiniz bu hamleler olur.
Türkiye’nin
literatürde, sözde akli salimlerinin yer aldığı mekanlar, ilimden ziyade nifak
yaymak üzerine, ihtisas yapmışa benziyor. İbretle izliyorum. Çok yüksek perde de hissettiğim duygularımı
ancak bu kadar tolere ederek sizlere sunabildim.
Vatanıma,
Milletime, Bayrağıma ve Tarihime yürekten bağlıyım. Elbette var çürüklerimiz
lakin sayelerinde öğrendiklerimiz de var, ne derler her hayırda bir şer, her
şer de bir hayır vardır. Soysuzların laflarına minnet edecek olsaydık, bu tarih
eminim Zaferlerle dolu olmazdı.
Velhasıl kelam, yoldaş olup, aynı ülkü de
yürüdüğünüz kimseyi, soysuzlara değişmeyin.
Üç ayların içinde Ramazan ayımıza ulaşmaya sayılı günler kalmışken, hepinize hayırlı, huzurlu, bereketli günler dilerim.