Çatacağın Dağı Bilmek Lazım

25-12-2018 2607 Yorum yok. Yorum Ekle

Çok başka şeylerden söz edecekken sizlere, yine kendimi tutamayarak, sarıldım kaleme...

Başlıktaki muhalif yaklaşımı fark ettiğinizi umarak, üzerine koyup devam etmek istiyorum.

Her ne kadar siyasi çerçeveden yazdıklarımı okuyorsanız da, hayatın içinde de işleyişin aynı olduğunu göreceksiniz. Muhalifliğin kaderi maalesef eleştire eleştire tükenen ardından nereye çatacağını bilemeyen insanlarla doludur.

Ana Haber bültenlerine sırayla göz gezdirdiğinizde illa derdi bir tarafı övmek olan habercilik yaklaşımına karşıyım. Elbette işimizin böyle bir kötü kolu var Yandaş ve Muhalif Medya olarak iki kutupta kendilerinden bahsetmek mümkün, fakat bu medya organlarının sahipleri farkında değiller mi propaganda dışında, halk haber alma hürriyetini kullanmak için bu yayınları izliyor ya da alternatif neredeyse kalmadığı için izlemek zorunda kalıyor.

Yani haberi olduğu gibi verseniz, zor olan mübalağa sanatına başvurup birilerini övmek ve yermek için uğraşmasanız inanın hayat size de daha güzel gelecek.

Sadece yandaş takımdan bahsetmiyorum, muhalif kanadın da sesinin çıktığı sayılı da olsa yayınlar var. Siz de hak vereceksiniz, iktidara yakın medya kurumları elbette daha çok, muhalif kanadın yayın organları genelde daha az oluyor.

Burada değinmek istediğim ve altını çizmeye çalıştığım konu, İnsanlara haber verme meselesini bu kadar zor ve karmaşık hale getirmemeleri gerektiği, olanı olduğu gibi vermek en kolayı, hangi cenah üzülür diye düşünerek haberi eğip, bükmek, hem habere ihanet hem de haberciliğe...

Bu nedenle olayı sayısal denklikten çok, iki safta da bölünmenin hoş olmadığını söyleyerek değerlendirmek gerek diye düşünüyorum.

Haber bültenlerinde iktidarı gereksiz öven haber zeminleri nasıl hoş durmuyorsa, yoktan yere sadece söz söylemiş olmak için, iktidara laf söyleyen muhalif medyanın yaptıkları da hoş durmuyor. Halk bunun ayrımını hemen fark ediyor.

Düşünün ki, muhalif medya için başlarda ufak ufak başlayan eleştiri ağı, gittikçe ivme kazanarak artıyor.

Gerekli ya da gereksiz Ülkenin Cumhurbaşkanıyla bire bir restleşmeye çalışan Ana Haber Bülteni Sunucuları peydah oluyor. Özellikle her iki kanadın haber bültenlerini takip etmeye ve ortalama bir karara varmaya çalışırken, başlarda iktidarın yaptıklarını öven yayınların gereksiz iyi tutumlarını nasıl yadırgıyorsam, sürekli eleştiren tarafın haddini aşmasını da aynı keyifsizlikle takip ediyorum.

Elbette eleştirilsin, Demokratik ortamların temel gereksinimi sorgulamak, soru sormak değil midir zaten !?

Fakat her daim hayatımın ön sıralarında tuttuğum etik temel ilkeleri de göz ardı etmemek gerekli, aksi halde şimdi olduğu gibi çok saygın bir pozisyondayken, yaptığınız hileli hamle nedeniyle, insanların alay konusu haline dönüşebilirsiniz.

Had bilmek, şu zamanda inanın lütuf gibi…

Ozan Derviş

BEYKOZLU OLMA ZAMANI

27-03-2024 Yorum yok. 500
Neyir Erkan Şişman

Oylar Sandığa

27-03-2024 Yorum yok. 474
Tekin Toklucu "Ters Köşe"

TÜRK FUTBOLUNDA BİTMEYEN KAOS….

27-03-2024 Yorum yok. 477
Feride Gündüz "Hoş Kalem"

HEY ON BEŞLİ ON BEŞLİ

27-03-2024 Yorum yok. 403
Erdal Uzuner

SEÇİME GİDERKEN

27-03-2024 Yorum yok. 431
Yaprak Akın

KONUT ALMALI MI !

27-03-2024 Yorum yok. 391
Cüneyt Pulant

Alaattin Köseler Gerçeği

27-03-2024 Yorum yok. 477
Hacı Arıcı

BEREKET İKLİMİ

27-02-2024 Yorum yok. 456
Asiye Çakır

ZAMAN VE HAYAT

27-01-2024 Yorum yok. 1070
Tuncay Ünde

SEVGİLİYE MEKTUP

26-12-2023 Yorum yok. 925
Adem Öztürk "Beykoz Sevdalısı"

Ortadoğu Müslüman mı?

25-11-2023 Yorum yok. 786