2008 Yılında yaşamaya karar verdiğim bu bölgede ki
gözlemlerimi paylaşmak istiyorum sizlerle... İstanbul doğumlu, Üsküdar
Selimiye'li ve Bostancı-Şenesenevler’de büyümüş biri olarak Beykoz bölgesinde,
yaşayan bazı insanları anlamak da halen zorlanmaktayım…
Bölgenin artıları, eksilerinden fazla olduğu için Beykoz'u
Seviyorum... İnsanları olduğu gibi kabul ederiz, severiz ya da sevmeyiz... Ama
Saygı duymalıyız. Sahip olduklarına ve yaşantısına. Olması gereken budur diye
düşünüyorum…
Biliriz ki; her bir insanımızın, doğduğundan, günümüze kadar
olan yaşanmışlıkları, insanın kişiliğini oluşturur. Kimimiz, yokluk içinde ama
mutlu, kimimiz varlık içinde ama mutsuz ya da zaman zaman her iki seçenek de
olmuştur yaşantımızda...
Kişiliğimiz nasıl oluşur; Önce aile içindeki yaşantımız
sonra yakın çevre, arkadaşlar, dostlar ve zamanla, hayatımıza, yeni insanlar
girer, izin verirsek. Bazen de yaşantımızdan çıkarırız ya da uzunca bir süre
ara veririz görüşmeye bazılarını...
Her bir An'dan her bir insandan mutlaka ama mutlaka bir
şeyler öğreniriz, dinlemeyi bilirsek...
Bazen; Sevilmeyi, Sayılmayı… Bazen; Kandırılmayı,
Aldatılmayı… Bazen de, Kıskanılırız…
Hayatın içinde olmazsa olmaz, kavramlar. Bu kavramlarla
yaşamayı öğreniriz bir şekilde ya da hayat bize öğretir. Birlikte yaşamanın
kurallarını, aynı çatı altında, aynı evde, aynı mahallede…
Bazen zordur, bazen kolay, bazen de imkânsız gibidir...
Birbirimize, ayna olur… Ektiklerimizi, biçeriz, Ne ekersek onu biçeriz... Bazen
de; Tekâmülümüz için zor sınavlar veririz, insan olabilmek için.
Her şeyin, bir yansıması vardır. İyiliğin de, Kötülüğün de. Bu
kavramlar da kişiye göre değişir tabii ki. Bazen çok kötü olduğunu düşündüğünüz
bir olay, sizin için iyi olabilir. Her şer de bir hayır vardır derler. İyi ve
Kötü yok. Olması gerekenler ve kaçınılmaz sonuçlar var.
Menfaatlerimizi ve Ön yargılarımızı Çöpe Atalım!
Saygıyla, Hoş görü ile Barış içinde Yaşayalım...
Birbirimize destek olalım, olabiliyorsak ne mutlu...
İyilikler yapalım, UNUTALIM! Farkında olmadan kalp kırdıysak
GÖNÜL ALALIM, kırıldıysak, AFFEDELİM!
Saygı Duyalım, Saygı Duyulan Olalım!
Merhamet Edelim ama ACIMAYALIM!
Beklentiye Girmeyelim ki; ÜZÜLMEYELİM!
Bizler izin vermezsek, hiç kimsenin bizi üzemeyeceğini
kendimize hatırlatalım... Bize gelen bilgilerin, doğruluğunu araştıralım,
OKUYALIM!
Körü körüne, her duyduğumuza inanmayalım, doğruluğunda emin
olmadığımız bir bilgiyi de paylaşmayalım.
Zannetmeyelim, gerçekleri fark edelim, aklımızı kullanalım,
vicdanımızın sesini dinleyelim, kafamızı yastığa huzurla koyabilelim!
Bütün bunları neden yapalım?
Her şeye rağmen, daha mutlu yaşayabilmek için yapalım. Hayat
her şeye rağmen, çok güzel çünkü.
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ HEPİMİZE KUTLU OLSUN…
Saygılarımla…
Sevgiler…